65 yaşa artık ‘Genç’ mi diyeceğiz? Genç ama riskli bir nüfusumuz var!
Günümüzde yaşam tarzları ve sağlık koşullarının gelişmesiyle birlikte, 65 yaş üzeri bireylerin gençlik dönemlerini daha uzun bir süre boyunca sürdürdükleri gözlemlenmektedir.
Bu durum, “65 yaşın artık gençlik sınırları içinde mi değerlendirilmesi gerektiği?” gibi tartışmalara yol açmaktadır.
1. Gençlik Tanımının Değişen Yüzü: Teknolojinin ilerlemesi, sağlık hizmetlerindeki gelişmeler ve yaşam kalitesindeki artış, insanların daha uzun süre aktif ve sağlıklı bir yaşam sürmelerini sağlamaktadır. Bu durum, gençlik kavramının sınırlarını bulanıklaştırmaktadır.
2. 65 Yaş Üzeri Bireylerin Sağlık Durumu: 65 yaş üzeri bireylerin gençlik dönemlerindeki gibi aktif olmaları ve daha az sağlık sorunu yaşamaları, gençlik tanımının gözden geçirilmesini gerektirecek bir faktördür.
3. Yaşlı Nüfusun Riskli Durumu: Ancak, 65 yaş üzeri bireylerin COVID-19 gibi salgın hastalıklara karşı daha savunmasız oldukları ve sağlık riskleri taşıdıkları da unutulmamalıdır.
4. Toplumsal Algı ve İkilem: Toplumda, 65 yaş üzeri bireylerin iş gücüne katılımı, sosyal etkinlikleri ve genel sağlık durumları göz önünde bulundurularak gençlik tanımının gözden geçirilmesi çağrıları yapılırken, yaşlı nüfusun sağlık risklerinin de dikkate alınması gerekmektedir.
5. Gençlik ve Yaşlılık Arasındaki Geçiş: 65 yaş üzeri bireylerin daha uzun süre aktif ve sağlıklı bir yaşam sürmeleri, gençlik ile yaşlılık arasındaki geçişin belirsizleşmesine ve gençlik tanımının yeniden değerlendirilmesine neden olmaktadır.
Sonuç olarak, 65 yaş üzeri bireylerin gençlik tanımı içinde değerlendirilip değerlendirilmemesi tartışmalı bir konudur ve bu konuda toplumsal algı, sağlık durumu ve yaşam tarzları gibi çeşitli faktörler göz önünde bulundurulmalıdır.
Bu içeriği paylaşın:
Yorum gönder